Son yıllarda Türkiye'de aile hukuku alanında sıkça tartışılan konuların başında süresiz nafaka geliyor. Boşanma sonrası kadınların maddi güvenliğini sağlaması amacıyla verilen süresiz nafakanın, kuşkusuz ki birçok sosyal ve ekonomik boyutu var. Ancak, bu durumun yarattığı bazı sorunlar ve haksız uygulamalara dair gelen eleştiriler hükümetin konuya el atmasına sebep oldu. Yeni düzenlemeler, nafaka sistemine köklü değişiklikler getirerek, hem alacaklı hem de borçlu tarafların haklarını dengelemeyi hedefliyor. İşte süresiz nafaka konusunda yapılan yeni düzenlemelerin detayları!
Yeni nafaka düzenlemesi, süresiz nafaka sistemine kapsamlı bir revizyon getiriyor. Artık nafakanın süresi ve miktarı, birçok faktöre dayalı olarak yeniden değerlendirilecek. Öncelikle, nafaka talep eden kişinin yaşam standardının korunması esası geçerliliğini korurken, aynı zamanda talep edilen nafakanın sürekliliği açısından belirli kriterler de belirleniyor. Boşanma sonrası, bireylerin azami 5 yıl nafaka alabilmeleri sağlanacak. Ancak, bu süre içinde talep eden taraf, kendi maddi durumunu iyileştirmek için sosyal ve ekonomik alanlarda çaba sarf etmeleri de zorunlu hale getirilecek.
Buna ek olarak, nafaka talebinde bulunan tarafın gelir durumu ve meslek edinme durumu da değerlendirmeye alınacak. Daha önce diğer tarafın gelir düzeyine göre belirlenen nafaka miktarları, yeni düzenlemeyle birlikte artık daha adil bir şekilde hesaplanacak. Yani nafaka ödemeleri, yalnızca boşanılan tarafın gelir düzeyiyle değil, aynı zamanda nafakayı alan tarafın da ekonomik katkı sağlamaya yönelik çabalarıyla ilişkilendirilecektir.
Yeni düzenlemenin bir diğer önemli detayı, nafaka sisteminde yaşanan haksız uygulamaların önlenmesini amaçlayan önlemlerdir. Daha önce sıklıkla görülen durumlardan biri, nafaka alan kişinin, kamuoyunda haksız yere ‘nafaka avcısı’ olarak adlandırılan bir seyirde davranış sergilemesiydi. Bu düzenleme ile, nafaka almaya devam eden tarafın, aynı zamanda iş bulması veya kendi geçimini sağlayacak bir meslek edinmesi zorunlu hale getirilmektedir. Aksi takdirde, nafaka ödemeleri mahkemeler aracılığıyla tekrar gözden geçirilecek ve gerekli görülmesi durumunda değiştirilip sona erebilecektir.
Yeni nafaka yasa taslağı, aile mahkemelerinin uygulamalarına da yenilikler getirecek. Mahkeme, boşanma davası sürecinde nafaka talebini değerlendirirken, tarafların eğitim durumu, çalışma hayatında bulunma yetenekleri gibi unsurları göz önünde bulunduracak. Böylece, nafaka miktarları daha adil bir biçimde belirlenecek ve sosyal adalet ilkesi gözetilecektir. Taraflar arasında adil bir paylaşım sağlanması adına, nafaka durumları her yıl tekrar gözden geçirilebilecek ve yeni ekonomik durumlar ışığında güncellenecek.
Öte yandan, bu düzenlemeyle birlikte boşanma sonrası aile yapısının korunması ve bireylerin sosyal hayatlarına entegrasyonları da amaçlanmakta. Nafaka alan tarafların, nafakaların susturucu bir vazife görmesini engelleyebilmek için, maddi ve manevi anlamda kendilerini geliştirmeleri teşvik edilecek. Bu kapsamda sosyal projelere dahil olmaları, kurs ve eğitim alarak iş bulmalarına yardımcı olacak hizmetler sunulacak.
Sonuç olarak, süresiz nafakaya dair yapılan yeni düzenlemeler, Türkiye’de aile hukuku alanındaki uzun süredir tartışılan konulara çözüm bulmayı hedefliyor. Haksız uygulamaların önüne geçilmesi ve taraflar arasında denge sağlanması amacıyla getirilen bu değişikliklerin, boşanma sonrası yaşamı kolaylaştırması bekleniyor. Yakın zamanda yürürlüğe girmesi beklenen bu düzenlemeler, özellikle boşanma sürecinde olan bireyler için önemli bir dönüm noktası olacaktır.