Şam hükümeti, ulusal birliğe zarar vereceğini düşündüğü için Paris’te yapılması planlanan görüşmelere katılmaktan vazgeçti. Bu önemli karar, Suriye’nin iç savaşı sonrasında uluslararası arenada tartışmalara neden olan bir konferansın da doğuşunu işaret ediyor. Suriye İç Savaşı’nın başladığı 2011 yılından bu yana, ülke pek çok uluslararası toplantıya katılmakta zorluk yaşadı. Ancak bu kez, Şam yönetimi, yurtdışı temasları konusunda daha temkinli davranma kararı aldı.
Suriye hükümeti, Paris konferansını, Suriye’nin ulusal çıkarlarıyla bağdaşmayan bir platform olarak görüyor. Hükümet, ulusun birliğine saygı gösterilmediğini ve bu tür toplantıların yalnızca muhalefet gruplarının siyasi hedeflerine hizmet ettiğini ifade ediyor. Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada; "Bu tür konferanslar, Suriye’nin egemenliğine zarar vermekte ve ulusal bütünlüğü tehdit etmektedir" ifadeleriyle bu duruma vurgu yapıldı. Ayrıca, Paris'te gerçekleştirilecek görüşmelerin Suriye’deki durumu iyileştirmek yerine daha da karmaşık hale getireceği ve uluslararası ilişkilerde yeni gerilimlere yol açacağı endişesi taşıdığı belirtildi.
Şam hükümetinin bu kararına uluslararası alanda farklı tepkiler gelmekte. Bazı ülkeler, Suriye’nin bu tür toplantılarda yer almasının önemine vurgu yaparak, Şam yönetiminin katılımının ülkenin uzun süreli barışı için zaruri olduğunu belirtiliyor. Ancak, kriz yönetimi ve ateşkes anlaşmaları açısından da tehlikeler içeren bu durumu ele alan bazı analistler, Şam hükümetinin bu tavrının daha geniş bir çatışma ortamına yol açabileceğini ve bu durumun diğer bölgesel aktörlerle ilişkileri daha da zorlaştırabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Öte yandan, Paris konferansına katılmayan Şam hükümeti, Rusya ve İran gibi müttefiklerinin desteği ile bölgede etkisini sürdürmeye çalışması dikkat çekiyor. Gelecekte, uluslararası alanda Suriye ile ilgili yapılan her toplantıda, Şam’ın katılımının ne kadar önemli olduğu tartışılmaya devam edecektir. Suriye’nin iç savaş sonrası yeniden yapılanma süreci, hem yerel hem de uluslararası düzeyde daha fazla iş birliğini gerektirecek gibi görünüyor. Ancak, bu iş birliklerinin ne ölçüde olumlu sonuçlar doğurabileceği, tarafların birbirleriyle kuracakları ilişkilere bağlı.
Sonuç olarak, Şam hükümetinin Paris görüşmelerine katılmama kararı, sadece Suriye içindeki çıkarları değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde nasıl bir yol izleyeceğini de belirleyecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Gelecek dönemde, bu karar ve uluslararası arena üzerindeki etkileri, Suriye’nin siyasi ve ekonomik stabilitesi açısından kritik bir öneme sahip olmaya devam edecektir.