Serkan, 126 kiloya ulaşmış, sağlığı için endişe duyan bir bireydir. Ancak, iki yıl önce hayatında büyük bir değişiklik yapmaya karar verdi. Bu karar, yalnızca estetik kaygılardan değil, aynı zamanda sağlık sorunlarından kaçınma isteğinden kaynaklanıyordu. Kilo verme süreci, onu birçok insanla bir araya getirdi; birçok tanıdığı, “Mide küçültme ameliyatı mı oldun?” sorusunu sordu. Ancak, Serkan’ın sırrı, cerrahi müdahaleden ziyade, kararlılığı, azmi ve doğru beslenme alışkanlıklarıydı.
Serkan, obezitenin getirdiği sağlık sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı riski ve hareket güçlüğü, onun günlük yaşamını olumsuz etkiliyordu. Bir gün, aynada kendine baktığında yaşamak istediği hayatı göremediğini fark etti. Bu, onu derin bir içsel sorgulamaya itti. Zayıflamanın sadece fiziksel bir dönüşüm değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı değişimi gerektirdiğini anladı. İlk adımı ise bir diyetisyenle görüşmek oldu.
Diyetisyeninin önerileri doğrultusunda, beslenme alışkanlıklarını gözden geçirdi. Yüksek kalori alımını azaltması, işlenmiş gıda tüketimini minimuma indirmesi ve porsiyon kontrolü uygulamasıyla başlamıştı. Her şeyden önce, hayatına daha fazla sebze ve meyve eklemeye başladı. Saçma diyet uygulamalarına son vererek, sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsedi. Bu süreçte ayrıca, düzenli egzersiz yapmaya da başladı. Haftada en az 3-4 gün spor salonuna giderek, hem fiziksel hem de zihinsel olarak sağlığını iyileştirmeyi hedefledi.
Serkan’ın two yıllık kilo verme sürecindeki en önemli unsurlardan biri, azmi ve kararlılığıydı. Herhangi bir kolay çözüm arayışında olmadan, sürecin zorluklarına göğüs gerdi. İlk başlarda zayıflama sürecinin yavaş ilerlemesi onu hayal kırıklığına uğratsa da, pes etmeyi asla düşünmedi. Kendine sıkı bir hedef belirledi ve bu hedef doğrultusunda ilerlemeye kararlıydı. Aylık olarak kendine hedefler koyarak, onları başardıkça moral buldu. Bu süreçte, sosyal medyanın da etkisi büyük oldu; diğer insanlarla deneyimlerini paylaşarak, destek gördü.
Serkan’ın başarısında en önemli faktörlerden biri, kendisiyle barışık olmayı öğrenmesiydi. Artık yeme alışkanlıklarını değiştirdikten sonra, eski alışkanlıklarına geri dönme korkusu taşımıyordu. Bunun yanı sıra, motivasyonun kaybolmaması için sık sık kendine hatırlatmalar ve olumlu affirmasyonlar yaptı. Kendisiyle yarıştığını ve bu yarışın her gün devam ettiğini unutmadı. Zamanla, sağlıklı beslenmenin bir yaşam tarzı haline geldiğini fark etti ve bu durum onu son derece mutlu etti.
Serkan artık 86 kilo! Bu süreçte yalnızca fiziksel görünümünü değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda özsaygısını arttırdı, kendine güveni geri geldi. Zayıflamanın yanında kazandığı bu olumlu değişimler, hayatının her alanına yansıdı. Daha enerjik, mutlu ve sağlıklı bir birey haline geldi. Tanıdıklarının onu görünce tepkisi ise “Mide küçültme ameliyatı mı oldun?” oldu. Serkan, bu sorulara her seferinde gülümseyerek “Hayır, bu azmin ve kararların sonucu!” yanıtını vermekle yetiniyor.
Serkan’ın hikayesi, kilo verme yolculuğunda olan herkes için ilham verici bir örnek olarak ön plana çıkıyor. Kilo vermek sanıldığı kadar zor değil; doğru bir planlama, kararlılık ve motivasyon ile herkes bu yolda ilerleyebilir. Onun hayatında gerçekleştirdiği değişim, başkalarına da umut kaynağı olabilir. Herkesin kendi hikayesini yazma fırsatına sahip olduğunu unutmayalım; önemli olan ilk adımı atmaktır.