Geleneksel zanaatlerin günümüzdeki durumu oldukça çetrefilli. Modern teknoloji ve fabrikasyon üretim süreçlerinin yaygınlaşması, birçok el sanatının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu. Ancak bu durum, teneke ustalığı için geçerli değil. Ülkemizin son teneke ustalarından biri, hem bu geleneksel sanatı yaşatmakta hem de ürettiği el yapımı ürünlerle birçok ülkeye açılma fırsatı yakalamakta. İşte bu özel zanaatin ardındaki hikaye ve bu ustanın uluslararası arenadaki yolculuğu.
Teneke ustalığı, tarih boyunca birçok kültürde önemli bir yer edinmiştir. Metalin işlenmesi, çeşitli araç ve gereçlerin yaratılmasında kullanılan bir yöntem olarak bilinir. Ülkeler arası ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte, teneke ürünleri de pek çok farklı coğrafyaya ulaşmıştır. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde teneke zanaatkarları, hem ev eşyası hem de süs eşyası üreterek zengin ailelerin gözdesi haline gelmişlerdir. Günümüzde ise bu az sayıda zanaatkar, yaşadıkları zorluklar ve artan maliyetlerle başa çıkmaya çalışarak zanaatlarını sürdürmektedir.
Yılların birikimi ve ustalığıyla tanınan bu zanaatkar, ailesinin geleneğini devam ettirerek teneke işine adım atmıştır. Günümüzde, el yapımı teneke ürünleriyle bir markaya dönüşen ustamız, sadece yerel değil uluslararası düzeyde de alıcı bulmayı başarmış durumda. Yıllar içinde edindiği deneyim ve yetenekler sayesinde ürünlerinin kalitesini artırmış, ayrıca tasarımlarının özgünlüğü ile dikkat çekmeyi başarmıştır. Usta, “Her bir parça, benim için bir hikaye anlatıyor. Onları yaparken geçmişe dönüyorum; her bir parça bir anı, bir detay taşıyor,” diyerek işine olan tutkusunu vurguluyor.
Bugün, bu usta tarafından üretilen teneke eşyalar, hem sanatsal değerleri hem de fonksiyonellikleriyle öne çıkıyor. Kahvaltı tepsilerinden dekoratif objelere, özel tasarım lambalardan mutfak eşyalarına kadar geniş bir ürün yelpazesi sunan usta, sosyal medya üzerinden de etkileşimde bulunarak yurtdışındaki pazarları hedeflemeyi başarıyor. Özellikle Avrupa ve Amerika pazarlarında ilgi gören ürünleri, şimdiden birkaç uluslararası fuarda sergilendi. Bu tür etkinlikler sayesinde hem kendisini tanıtma hem de yeni iş bağlantıları kurma fırsatı buluyor.
Geleneksel teneke ustalığı, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Usta, ailesinin bu mesleği sürdürme kararını vermesinin ardındaki sebepleri şöyle anlatıyor: “Bu iş, sadece geçim kaynağı değil, tutkuyla yaptığım bir sanat. Zanaatimin kaybolmasına izin vermemek için mücadele ediyorum.” Expertiz ve değişim gerektiren bu mesleğin geleceği, onun gibi tutkulu ustaların elinde şekillenecek gibi görünüyor.
Sonuç olarak, geleneksel zanaatlerin ve el yapımı ürünlerin önemi her geçen gün daha fazla hissediliyor. El emeği göz nuru ürünlerin, modern dünyada nasıl bir değer taşıdığı ise belirsiz. Ancak teneke ustalarının cesareti ve yaratıcılığı, bu geçmiş zanaatların çağdaş bir biçimde yeniden canlanmasına olanak tanıyor. Usta, bir yandan geçmişin izlerini taşırken diğer yandan geleceğe umutla bakmayı sürdürüyor ve bu sayede teneke ustalığının yaşatılmasına katkıda bulunuyor. Umarız bu hikaye, diğer zanaatkarlar için de ilham kaynağı olur ve geleneksel el sanatları uluslararası arenada hak ettiği yere ulaşır.