24 Ekim 2023 tarihinde, İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olan Tahta Minare Hamamı'nda çıkan yangın, kısa sürede bölgedeki sakinleri ve çevre esnafı panik içerisinde bıraktı. Bu olay, hem tarihî yapının korunmasına yönelik endişeleri yeniden gündeme getirirken, hem de yangının sebep olduğu chaos ile beraber can güvenliği üzerinde soruları beraberinde getirdi. Olay yerine intikal eden itfaiye ekipleri, yangını kısa sürede kontrol altına alarak daha büyük bir faciayı önlemeyi başardı.
Yangının sebebi henüz net bir şekilde belirlenememiş olsa da, ilk incelemelerde elektrik kontağının neden olabileceği düşünülmekte. Yangın, akşam saatlerinde başlayan yüksek dumanlarla birlikte, ilk anda çevredeki insanlar tarafından fark edildi. Bölgedeki birçok iş yeri sahibi, hamamın tarihi dokusunun ve estetiğinin zedeleneceğinden korkarak hemen itfaiyeyi aradı. Tahta Minare Hamamı, 16. yüzyıldan kalma bir yapıdır ve şehrin tarihi dokusunun önemli bir parçasını oluşturur. Bu nedenle, yangının çıkış sebebiyle ilgili detaylı bir araştırma başlatıldı. Yangının başlamasının hemen ardından itfaiye ekipleri olay yerine intikal ederken, çevre güvenliği de sağlandı. Yangın esnasında çevrede bulunan insanların tahliyesi, olayın ciddiyetine olan bakış açısını ve hızla hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Yangın, Tahta Minare Hamamı’nın geleceği ve korunması üzerinden tartışmalara yol açtı. Yerel yönetim ve tarihi eserleri koruma dernekleri, olay sonrası acil toplantılar gerçekleştirerek, benzeri durumların tekrar yaşanmaması adına alınacak önlemleri değerlendirdi. Yangın güvenliği açısından hamam çevresinde birkaç kritik önlem almayı planlayan yetkililer, özellikle elektrik altyapısının ve yangın güvenlik sistemlerinin yenilenmesini hedefliyorlar. Bunun yanı sıra, ünlü yapıların korunması için bilinçlendirme programları düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Yangınlar, tarihsel yapılar üzerinde ciddi tahribat yapma potansiyeline sahip olduğu için, bu tür önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
Tahta Minare Hamamı’nın yangınında yaşananlar, İstanbulluların tarihi değerlere olan bağlılıklarının bir yansımasıydı. İnsanlar, an'ın getirdiği şok ve korkunun yanı sıra, hamamın korunması için de ortak bir ses oluşturma arayışındaydılar. Bu tür olayların sürekli olması, tarihi eserlerin korunmasına dikkat edilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Hem kamu örgütlerine hem de bireylere düşen görev, tarihi eserleri gelecek nesillere miras bırakmak adına gerekli önlemleri almak olacaktır. Yangın sonrası yaşananlar, hem bir uyarı oldu hem de İstanbul'daki tarihi yapıların korunmasına yönelik daha geniş bir perspektif kazanma fırsatını sağladı.
Son olarak, Tahta Minare Hamamı’nın yeniden inşası ve restorasyonu için yapılacak çalışmalar, tarihi yapının kimliğinin ve değerinin korunması adına büyük önem taşıyor. Yangın olayı, esasında bir uyanış ve hatırlatma işlevi görüyor; çünkü şehirlerinin kültürel mirasını korumak için mücadele eden herkes, bu tür olayların tekrarlanmaması adına daha fazla çaba göstermelidir.