Her yıl olduğu gibi bu bayram tatilinde de yollarda yaşanan trafik kazaları, sevdiklerimizle bir arada olmanın mutluluğunu gölgede bıraktı. Türkiye genelinde yaşanan kazalarda, 72 kişi hayatını kaybetti ve yüzlerce kişi yaralandı. Bu rakam, hiç kuşkusuz ki bayram coşkusunu gölgede bırakan ve aileleri derin bir üzüntüye sevk eden bir durum. Yıl boyunca sabırsızlıkla beklenen bayram tatili, bu tür üzücü olaylarla anılmamalı.
Bayram tatilleri, hem huzur hem de stressiz bir yolculuğun beklentisiyle doludur. Ancak yollardaki yoğunluk, çoğu zaman dikkat dağınıklığına, aşırı hızlanmaya ve dikkatsizliğe yol açmaktadır. Özellikle bayram süresince, şehirlerarası yollar çok daha kalabalık hale gelir. Gidilecek yer, ziyaret edilecek akrabalar ve dostlar, yolculuk sırasında dikkati dağıtan unsurlar olarak öne çıkıyor.
Ayrıca, yavaşlayan veya duraksayan araçların arkasında kalan sürücülerin, önlerindeki durumu yeterince değerlendiremeden ani manevralar yapması, kazalara sebebiyet vermektedir. Bu tür kazalarda, genellikle aşırı hız ve alkol tüketimi en sık rastlanan nedenler arasında yer almaktadır. Üstelik, sürücüler arasında bayram telaşı sürüşte dikkatsizliğe yol açarak, sinyal vermeden dönüş yapma, şerit değiştirme gibi durumların artışına da neden olabiliyor.
Bayram tatili sırasında can kaybı ve yaralanmaların önüne geçmek için, sürücülerin trafik kurallarına uyması hayati önem taşımaktadır. Öncelikle, her sürücünün yola çıkmadan önce yapması gereken en önemli şey, aracın durumunu kontrol etmektir. Lastiklerin hava basıncı, fren sistemi ve ışıkların çalışıp çalışmadığı gibi unsurların gözden geçirilmesi, olası kazaları önlemek adına kritik bir adımdır.
Yolculuk sırasında dinlenmeye dikkat edilmesi de gerektiğini unutmamak gerekir. Uzun yolculuklar yorgunluğa sebep olmakta ve odaklanmayı zorlaştırmaktadır. Sürücüler, belirli aralıklarla dinlenmeli ve gerekiyorsa yolculuklarını ertelemeyi düşünmelidir. Ayrıca, seyahat sırasında alkol tüketiminden kesinlikle kaçınılmalıdır; zira alkol, sürüş yeteneklerini ciddi anlamda etkileyen bir unsurdur.
Trafik güvenliği, sadece sürücülerin değil, yolcuların da sorumluluğundadır. Emniyet kemeri takmak, her yolculukta uygulanması gereken bir kuraldır ve bu konuda ısrarcı olunmalıdır. Özellikle çocukların arka koltukta güvenli bir şekilde seyahat etmeleri sağlanmalıdır. Kaza anlarında emniyet kemeri, yaralanma riskini büyük ölçüde azaltmaktadır.
Özellikle bayram tatillerinde toplumsal sorumluluk bilincinin arttırılması gerekmektedir. Eğitim kurumları, yerel yönetimler ve toplum kuruluşları, trafik kazalarının önlenmesi ile ilgili bilinçlendirme kampanyaları düzenleyerek bu sürece katkıda bulunmalıdır. Sürücülerin ve yayaların trafik kurallarına uyma oranlarını artırmanın yollarını bulmak, herkesin ortak görevidir.
Sonuç olarak, bu bayram tatilinde 72 kişinin yaşadığı trajik kayıplar, toplum olarak yeniden düşünmemiz gereken bir durumdur. Yolda sevdiklerimizi kaybetmemek, sevdiklerimize duyduğumuz saygıyı ve trafik güvenliğine olan bağlılığımızı arttırmak elbette herkesin öncelikli sorumluluğudur. Unutmayalım ki güvenli bir yolculuk yapmak, sadece kendimiz için değil, başkaları için de önemli bir adımdır. Bu bayramda trafik kazalarının önüne geçebilmek ve hayata tutunabilmek için dikkatli, sabırlı ve sorumlu olmalıyız.